Kutuların üst üste dizilmesi, insanların kendilerini aşmak ve yüksek bir amaca ulaşmak için inşa ettikleri yapıyı temsil eder. En üstte yer alan ağaç, hayatın, doğanın ve manevi hedeflerin sembolüdür. Aşağıda bulunan ve ağaca ulaşmaya çalışan insanlar, varoluşsal bir arayışı ve insanın sürekli olarak kendini aşma çabasını, maviye ve yeşile ulaşmayı istemesini temsil eder. Kablolar ise makineleşmeyi ve gittikçe doğadan uzaklaştığımızın korkunç bir göstergesidir.
Bu eser, hem yapı hem de doğa öğelerini bir araya getirerek, insanın yaratıcı gücünü ve doğaya olan hayranlığını ifade eder. Kutular, insanın inşa ettiği medeniyeti, ağaç ise doğal dünyayı temsil eder. İnsanların ağaca ulaşma çabası, estetik bir arayış ve manevi bir yükselişin ifadesidir. Etik açıdan, bu eser, insanların doğaya saygı duyması ve ona ulaşma arzusunu, çevreye duyarlılık ve sürdürülebilirlik mesajlarıyla birleştirir.